18 Haziran 2012 Pazartesi

SANAT MARATONU İLE 16-22 HAZİRAN'DA SUSMAMAYA DEVAM!









‎16 Haziran Cumartesi Saat 17.00 itibariyle Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda çok önemli ve özel bir SANAT MARATONU başladı. Susmadığımız, uyumadığımız, ileride çocuklarımıza anlatacağımız çok özel bir şenlik bu.

Sahne hiç boş kalmıyor, en güzeli de bu, siz sahneye gelin, gidin ama sahne asla susmuyor, sanatçılarımız, bizler hep birlikte susmuyor, uyumuyoruz.

Tabi bir de hep susan, hep uyuyanlar var:))) Demek ki vicdanları rahat, ama unutulmasın ki tüm bunlar sahnelerimizin hiç sessiz kalmaması için yani hepimiz için.

Cumartesi gecesi sahnede kimilerini hala seyrettiğim, kimilerini özlemle andığım birçok tiyatro oyununun şarkılarını sahnedeki sanatçı büyüklerim, onların arkasından gelen genç oyuncu dostlarımdan dinlerken şunu düşündüm. Ben iyi ki tiyatroyla büyümüş, iyi ki tiyatroyla öğrenmiş, iyi ki tiyatroyla üzülmüş, iyi ki tiyatroyla gülmüşüm. Çünkü tiyatro umut ve yaşam kaynağım. Sanatçılarımızla bugüne kadar olan her etkinlikte, eylemde elimden geldiğince yanlarında olmaya çalıştım, çalışıyorum. Onlarla bir arada olmak, konuşmak, paylaşmak o kadar kıymetli ki benim için.

Cumartesi günü uyumadan günü doğurmak ve yeni güne GÜNDOĞARKEN ile başlamak da ayrıca güzel bir sürprizdi.

Her gece göğe fenerleri uğurlamak, her gün doğumunu yeni bir sürprizle, umutla karşılamak istiyorsan sende gel bizimle seyreyle bu cümbüşü..

İyi ki varsın canım tiyatrom, kimse dokunmasın sana, sanatçılarımıza..

Ülkenin Tiyatrosu Yok Edilemez, İzin Vermiyoruz, SUSMUYORUZ!

Bir Tiyatro Delisi’nden Sevgilerle!







6 Haziran 2012 Çarşamba

Islandık ama SUSMADIK!

Dün akşam 1. perdenin sonuna doğru bastıran, deli gibi yağan yağmura rağmen ne oyuncular ne de biz seyirciler sahneyi terketmedik.

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'ı seyretmeye açıkhavaya gelen tüm serseriler sahnedeki serserilerle birlikte ıslandı ama SUSmadı, SUSMAYACAK!

Tiyatromuza Dokunamazsınız, bilmem anlatabildik mi ?

7 Haziran'da Şark Dişçi ile bir kez daha SUSMAMAYA var mısın ?



4 Haziran 2012 Pazartesi

Susmadığımız Geceler İstanbul Efendisi'yle Devam Etti!

Dün akşam açık havaya İstanbul Efendisi'ni seyretmeye gelen yüzlerce kişi bir kez daha gösterdi ki tiyatro sahnelerinin bir tek sahibi var o da sanatçılar. Ve seyircinin istediği tek şey tiyatrosundan, oyunlarından mahrum kalmamak, pankartlar bu yüzden açıldı, alkışlar bu yüzden hiç susmadı.

Eğer tiyatro sahnelerimizde oyunlarımızı seyretmeye, sanatçılarımızı alkışlamaya devam etmek istiyorsak, tiyatro seyircisi olarak bu desteği dün olduğu gibi bundan sonraki her etkinlikte sanatçılarımızla yan yana durarak "etkin" bir şekilde göstermeliyiz.

3. buluşma yarın akşam Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz ile devam ediyor:)

SUSmuyoruz! SUSMAYACAĞIZ!

Ve Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda Susmadığımız Müzikalli Geceler Başladı!

Tamam kabul ediyorum ben bir deliyim, çok leyla ve bir o kadar da aşığım. Ve bu akşam delirttiğim bütün dostlarımla açık havanın açılışını yapıyoruz, kimi ilk kez, kimi benimki sayısını unutmuş bir şekilde yine ayakta alkışlayacak Lüküs Hayatı ve diğer oyunları. Biz bu akşam aslında sadece açık havada oyun seyretmenin keyfini yaşamayacağız, bu akşam ve diğer akşamlar açık havaya gelen herkes aslında "Ülkenin Tiyatrosu Yok Edilemez!" demiş olacak bir anlamda.

Bu aşktan mahrum kalmak istemiyorsan sende katıl bize!

Tiyatro sahneleri sadece seyirciye ve sanatçısına aittir. Yaşasın Tiyatro, Yaşasın Özgür Sanat!

Tiyatro seni sevmek aşkların en güzeli!

***


Son yıllarda açık havada seyrettiğim en uzun, en eğlenceli, en sürprizli Lüküs Hayat'tı. 6 kez "ah verelim, vah verelim" şarkısını tüm açık havayla söylemenin keyfi ise bambaşkaydı. Şimdi sırada İstanbul Efendisi var, ben ve delilerim her zamanki yerimizde C blok birinci sıradayız:) Pazar akşamı hep birlikte "ülkenin tiyatrosu yok edilemez" demek için bekleriz efendim:))

SUSmuyoruz!