22 Kasım 2012 Perşembe

Kalbim Kış Uykusundaydı...

Kalbim uzun zamandır bir kış uykusundaydı...

Sonsuza kadar sürmesini istediğim, hiç uyanmasam dediğim bir kış uykusu, ölüm uykusuydu sanki...

Ne bahar özlemi, ne aşk yağmurları...

Hiç biri yağmasın, baharda gelmesin, yağmurlarda içimde biriksin istiyordum...
Sonra bir gün ilk defa bir düş gördüm, bu düş kalbimi uykudan uyandırdı...
Düşümde gördüğüm yemyeşil yaprakları, sarılmaya hazır kocaman gövdesiyle dallarını açmış, beni kucaklamaya can atan bir çınar ağacıydı...

Tüm görkemiyle karşımda dikilmiş ona koşmamı bekliyordu, bense emin olamıyordum..
Ya dallarında sallanamazsam, ya ona sarıldığım zaman bu güzel düş biterse, sadece düşümde kalırsa...

Ama artık uyumak istemiyordum, en azından bir kerecik de olsa çınar ağacının gölgesinde oturmak, gözlerimi kapayıp, başımı gövdesine yaslamak ve o güzel baharı doyasıya içime çekmek istiyordum...

Tüm gücümü toplayıp son bir gayretle ağaca doğru koştum, koştum..
sonra birden uykuda olmadığımı farkettim...

Uyanmıştım ve çınar ağacının gölgesindeydim artık...


Nisan 2011



14 Kasım 2012 Çarşamba

Bi Oyun Varmış, Seyretmesek Olmazmış:)

Bi Oyun Varmış;

Oyun, kadın ve erkeğin yüzyıllardır bitmeyen ve hiç bitmeyecek olan davasını anlatıyormuş.

Kim kimi daha iyi anlıyor, kim daha anlayışlı, kim daha kıskanç, kim daha çok seviyor, kim kimi daha çok düşünüyor?

Kadınlar mı daha çok takıntılı, yoksa erkekler mi çok unutkan?

Bir kadın alışveriş yapmadan, bir erkek playstation oynamadan duramaz mı ?

Erkek çok düşününce kesin aldatıyor mudur, kadın hep memnuniyetsiz midir?

Bir önceki sevgili ya da eş geçmiş, gitmiş bitmiş değil midir?

Hangi aşk adildir, aldatmak kimin hakkıdır?

Sevgi hala emek demek midir? Kalp sadece bir kere mi sever?

Sevdiğimiz ne zaman boy friend ya da girl friend oldu?

El ele tutuşan kalpler ne zaman sanal atmaya başladı?

Kim kırdı hayallerimizi, neden bu kadar mutsuz gözlerle bakıyoruz birbirimize?

Seviyor muyuz, sevdiğimizi sanıyor muyuz?

Biz büyüdük ve kirlendi mi dünya yoksa oyundaki kadın karakter Neslihan’ın dediği

gibi hep kirli miydi?

Yukarı da sıraladıklarım size de çok tanıdık geldi değil mi ?

İşte size tüm bu tanıdık gelen halleri E.S.E.K yeni sezon oyununda sürprizlerle dolu bir şekilde sahneye taşıyor.

Oyunun başrollerinde Doğa Rutkay ve oyunun aynı zamanda yazarı ve yönetmeni olan Uğur Uludağ var.

İkilinin oyun boyunca süren atışmaları, sürpriz doğaçlamaları hiç beklemediğiniz anlarda çalan şarkılarla tamanlanınca size kahkalarınızı koyvermekten başka bir çare kalmıyor. Kimi zamanda hiç beklemediğiniz bir anda geçmişe gidiyor, burkuluyorsunuz.

Uğur Uludağ’ın kaleminin farkı aslında bu. Yazdıklarında, geçmişe özlemi hiç yitirmeyen hüzünlü bir mizah var. Ama o hüzün öyle kıvamında size geçiyor ki, siz kendinizi yeniden katıla katıla gülerken buluyorsunuz. Ayrıca Doğa Rutkay’ın deli enerjisinin oyunun temposuna olan katkısının da çok büyük olduğunu belirtmekte fayda var.

Ve oyun bitiyor, salondan çıkıyorsunuz. İçinizde iyimser bir hüzün, kafanızda oyundan cümleler.

Sahi hepimizin aslında tek derdi sevdiğimizin omzuna başımızı gömüp, birlikte aynı rüyayı görmekti değil mi ?

O halde sevdiğimizin elinden tutmak için neyi bekliyoruz.

Çok geç olmadan o eli bulup, tutalım ve aynı rüyayı görene kadar da hiç bırakmayalım.
Bu arada oyunun adını yazmayı unuttuğumu düşünüyor olabilirsiniz. Halbuki ben oyunun adını yazımın en başında belirtmiştim, “Bi Oyun Varmış” diye:)

E.S.E.K ‘in güncel oyun programı için;

www.esekart.com